SEO teknikleri arasında en kullanışlı ve uzun vadeli olan tekniklerden biri de tanıtım yazısıdır. Bunun sebebi oldukça basit. Normal backlinkler belirli bir zaman dilimi için alınır. Bu süre dolduktan sonra ise backlinkler silinir. Backlinklerin silinmesi genel SEO açısından değerlendirildiği zaman istenmeyen bir durumdur. Tanıtım yazılarına gelecek olursak genelde en az 6 aylık süre zarfı için alınır. Hatta yayın hayatı süresince sınırsız bile olabilir. Aslında 6 aylık olanlar çok sınırlıdır. Genelde süresiz daha doğrusu sınırsız olanlar çoğunluktadır. SEO açısından uzun vadede değerlendirildiği zaman kullanışlı SEO teknikleri arasında yer almaktadır.
Tanıtım yazısı alırken hangi kriterlere dikkat edilmelidir? Tanıtım yazısı formatı nasıldır? Bu formatlar arasından en uygun olan hangisidir? Bu sorularınızın cevabını bu yazımızda sizinle paylaşacağız.
Dikkat Edilmesi Gereken Kriterler
Bu konuda yapmanız gereken ve hatta dikkat etmeniz gereken ilk şey sitenizle ilgili kategorilerde olmasına dikkat etmelisiniz. Ayrıca yeni bir siteden almak pek tercih edilen bir durum değildir. Bu yüzden sçenekler arasında yeni bir site yer almamalıdır. Aynı Anchor Text linki çıkışını her tanıtım yazısı için yapmayın. Bunun yanı sıra anahtar kelimelerin alt kelimelerine de link vermelisiniz.
Her site için ayrı ayrı tanıtım yazısı hazırlamak çeşitlilik açısından olumlu sonuç elde etmenizi sağlayabilir. Tanıtım alınan sitede ki index sayısı, DA ve PA gibi değerlere dikkat edilmelidir. Bu değerler düşük ise tanıtım yazısı almamalısınız. Anahtar kelimelerinizde sizden daha üst sırada yer alan siteleri tercih etmeniz gerekmektedir. Ayrıca bunun yanı sıra domain adında otoriter ve bazı anahtar kelimelerde üst sıralarda yer alan sitelerde almanız faydalı olacaktır. Yazının uzunluğu da oldukça önemlidir. Kısa bir tanıtım yazısından ziyade kendinizi en iyi şekilde tanıtan bir içerik olmalıdır. Elbette bu uzun uzadıya bir yazı demek olmuyor. Tanıtım yazısı alırken anahtar kelime yoğunluğu da önemli bir kriterdir. Anahtar kelime yoğunluğu çok yüksek olmamalıdır. Son olarak süreklilik ilkesinden vazgeçmemelisiniz.
